Doğal kaynakların sürdürülebilirliği ile öğrenim seviyesi arasındaki ilişkiyi özetlemek gerekirse açıklayalım.

Yeryüzündeki bütün canlıların madde ve enerji gereksinimleri organik kaynaklar tarafınca karşılanır. İnsanlık var olabilmek için bu kaynaklara muhtaç. Bu kaynakların ise tükenmesi laf mevzusu olabilmektedir. Bu noktada devreye sürdürülebilirlik terimi girmektedir. Bugün enerji gereksinimlerimizi kullanırken geleceğimizi düşünmek zorundayız. Enerji gereksinimimize karşılarken gelecek nesillerin de karşılamasına mani olmuyorsak buna organik kaynakların sürdürülebilirliği denir. Doğal kaynakların bir bölümü yenilenemez. Petrol, organik gaz, kömür benzer biçimde kaynaklar milyonlarca sene ilkin oluşmuştur ve bigün tükenecektirler. Bazı kaynaklar ise yenilenebilir. Hava, su benzer biçimde kaynaklar döngü halinde doğada devamlı bulunur. Fakat bu kaynakları kirletirsek gelecek nesillerin kullanımına mani olmuş oluruz.



Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kaynakların doğru kullanılması gerekir. Doğal kaynakların sürdürülebilirliği bu açıdan önemlidir. Doğaya zarar vermeden kaynakların doğru kullanılması için bireysel ve sosyal olarak her insana vazife düşüyor. Bu yüzden insanların bilinçlendirilmesi ve öğrenim son aşama önemlidir. Gerekli öğrenim düzeyine haiz insanoğlu daha yaşanabilir bir dünya için ne yapması gerektiğini, aksi bir durumun ne benzer biçimde sonuçlar doğuracağını bilir. Birçok yanlış davranışın düzeltilmesinde doğru ve etken öğrenim kilit rol oynamaktadır.