Hz. Muhammed’e (s.a.v.) olan sevgi ve saygınızı nasıl ifade edersiniz?

Hz. Muhammed (sav) İslam peygamberidir. Dünyaya gönderilen son olarak peygamberdir. O’dan (sav) sonrasında başka peygamber gelmeyecektir. Hatem’ül-Enbiya’dır. Kendine peygamberli vazifesi 40 yaşlarında iken verilmiştir. Peygamberli verilmeden ilkin güzel ahlakı, olgun kişiliği ile insanlara misal olmuştur. Peygamberlik vazifesi verildikten sonrasında ise İslam’ın emirlerini yaşayarak, yasaklarından kaçınarak misal olmuştur. Hz. Muhammed (sav) ümmetinin kurtuluşu için oldukca gayret sarf etmiş, Allah’ın onları koruması için yalvarmış yakarmıştır. Ümmetinin kurtuluşa ermesi için oldukca tutkulu olan Hz. Muhammed’e (sav) karşı ümmeti olan bizlerin de vazifeleri vardır. En büyük vazifemiz O’nu (sav)sevmektir. Kendini ne kadar oldukca sevdiğini sordurulmuş olduğu Hz. Ömer’in; nefsimden, anamdan babamdan oldukca sonrasında cevaplarını olmadı demiştir. Beni ananızdan, babanızdan ve nefsinizden oldukca sevmedikçe kamil mümin olamazsınız buyurmuştur. Canımız Sana feda olsun Ya Rasulallah (sav) ifadesi bu hadis-i şeriften kaynaklanmaktadır. Peygamber’e duyulan sevgi her türlü sevginin üzerinde olmalıdır.

Sevgimizi her şeyden ve herkesten fazla sevmiş olarak gösterebiliriz. Her şeyden ve herkesten fazla sevdiğimizi ise O’nun (sav) sünnetine uyarak, hadislerine bakılırsa yaşayarak gösterebiliriz. O’na (sav) saygımızın göstergesi ise ismi anıldığında salavat getirmektedir. Kur’an’da, melekler O’na (sav) salavat getirir, Ey inanç edenler siz de salavat getirin buyrulduğundan Hz. Muhammed’in (sav) adının anıldığı yerde salavat getirmek vaciptir. Defalarca Adının anıldığı yerde minimum bir defa salavat getirmek zorundayız. Her anıldığında salavat getiren oldukca daha çok sevap kazanır. Aynı zamanda Hz. Muhammed’in (sav) şefaatine yaklaşır.