“Dikkat, gürültü!”: İşitme ve ruh nasıl korunur?

Sürekli gürültü, hava kirliliği ile aynı büyüklükte bir sorundur.

Gürültü kirliliği, insanların sağlığına ve yaşam kalitelerine ciddi zararlar vermektedir. Bu nereden geliyor ve kendinizi kötü niyetli seslerden nasıl koruyacaksınız?

Gürültü kirliliği çağında, sürekli gürültü arka planında bir atmosferde bulunduğumuzda, özellikle büyük şehirlerde yaşıyorsak, işitmeye nasıl bakacağınızı, günlük yaşamda ve çalışma hayatında gürültü ile nasıl başa çıkacağınızı bilmeniz gerekir. Kulak burun boğaz uzmanı Svetlana Ryabova, gürültü ve ses arasındaki farktan, hangi gürültü seviyesinin zararlı olduğundan, sağlığın korunması için kaçınılması gerektiğinden bahsetti.

GÜRÜLTÜ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HER ŞEY 

Lütfen gürültü ve ses arasındaki farkları açıklayınız. Sınırlar nelerdir?

Ses, elastik bir ortamda yayılan mekanik titreşimlerdir: hava, su, katı ve işitme organımız - kulak tarafından algılanan. Gürültü, kulak tarafından algılanan akustik basınçtaki değişikliğin rastgele olduğu ve farklı aralıklarla tekrarlandığı bir sesdir. Böylece, gürültü insan vücudunu olumsuz etkileyen bir sestir.

Fizyolojik açıdan, düşük, orta ve yüksek sesler ayırt edilir. Salınımlar çok çeşitli frekansları kapsar: 1 ila 16 Hz - duyulmayan sesler (infrasound); 16 ila 20 bin Hz - duyulabilir sesler ve 20 bin Hz'den fazla - ultrason. Algılanan seslerin alanı, yani insan kulağının en büyük hassasiyetinin sınırı, hassasiyet eşiği ile ağrı hissi eşiği arasında yer alır ve 130 dB'dir. Bu durumda ses basıncı o kadar büyüktür ki, ses olarak değil ağrı olarak algılanır.

Hoş olmayan sesler duyduğumuzda kulaklarda / iç kulakta hangi süreçler başlar?

Uzun süreli gürültü, işitme organlarını olumsuz yönde etkileyerek sese duyarlılığı azaltır. Bu, ses algısı türüne, yani sensörinöral işitme kaybına göre erken işitme kaybına yol açar.

Bir kişi sürekli olarak gürültü duyarsa, bu kronik hastalıkların gelişimini tetikleyebilir mi? Bu hastalıklar nelerdir?

Gürültü biriken bir etkiye sahiptir, yani vücutta biriken akustik stimülasyon, sinir sistemini giderek daha fazla bastırır. Her gün yüksek sesler çevreliyorsa, örneğin metroda, bir kişi yavaş yavaş sessizliği algılamayı, işitme kaybını ve sinir sistemini gevşetmeyi bırakır.

Ses aralığının gürültüsü, çeşitli çalışma türlerinin performansı sırasında dikkatin azalmasına ve hataların artmasına neden olur. 

Gürültü merkezi sinir sistemini bastırır, solunum ve nabız hızında değişikliklere neden olur, metabolik bozukluklara, kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkmasına, mide ülserlerine, hipertansiyona katkıda bulunur.

Gürültü kronik yorgunluğa neden oluyor mu? Bununla nasıl başa çıkılır?

Evet, sürekli gürültüye maruz kalmak kronik yorgunluk hissine yol açabilir. İnsanlarda, sürekli gürültünün etkisi altında, uyku önemli ölçüde rahatsız edilir, yüzeysel hale gelir. Böyle bir rüyadan sonra, kişi yorgun ve baş ağrısı hisseder. Sürekli uyku eksikliği kronik fazla çalışmaya yol açar.

Saldırgan bir ses ortamı saldırgan insan davranışına neden olabilir mi? Bu nasıl ilişkilidir?

Rock müziğinin başarısının sırlarından biri, gürültü zehirlenmesinin ortaya çıkmasıdır. 85 ila 90 dB arasındaki gürültünün etkisi altında, insan vücuduna en duyarlı olan yüksek frekanslardaki işitme duyarlılığı azalır, 110 dB'nin üzerindeki gürültü gürültü zehirlenmesine ve sonuç olarak saldırganlığa neden olur.

Rusya'daki gürültü kirliliği hakkında neden bu kadar az konuşuluyor?

Muhtemelen uzun yıllar boyunca hiç kimse nüfusun sağlığıyla ilgilenmiyordu. Haraç vermeliyiz, son yıllarda Moskova'da bu konuya dikkat yoğunlaştı. Örneğin, Bahçe Ring'in aktif bahçeciliği, otoyollar boyunca koruyucu yapılar inşa edilmektedir. Yeşil alanların sokak gürültüsünü 8-10 dB azalttığı kanıtlanmıştır.

Konut binaları kaldırımlardan 15-20 m uzakta “taşınmalı” ve etrafındaki alan peyzajlanmalıdır. Şu anda, çevreciler gürültünün insan vücudu üzerindeki etkisi konusunu ciddiye alıyorlar. Ve Rusya'da, bilim gelişmeye başladı, İtalya, Almanya, - Soundscape Ekolojisi - akustik ekoloji (ses manzara ekolojisi) gibi bir dizi Avrupa ülkesinde uzun ve aktif olarak uygulandı.

Gürültülü bir şehirde insanların daha sessiz yerlerde yaşayanlardan daha kötü işitme duyduklarını söylemek mümkün müdür?

Evet yapabilirsin. Kabul edilebilir gündüz gürültü seviyesi 55 dB olarak kabul edilir. Bu seviye, sürekli maruziyette bile işitme için zararlı değildir. Uyku sırasındaki gürültü seviyeleri normu 40 dB olarak kabul edilir. Otoyollardaki mahallelerde ve mahallelerde gürültü seviyesi 76,8 dB'ye ulaşır. Açık pencerelerin şebekeye baktığı konutlarda ölçülen gürültü seviyeleri sadece 10-15 dB daha düşüktür.

Gürültü seviyesi şehirlerin büyümesiyle birlikte artmaktadır (son birkaç yıldır, araçların yaydığı ortalama gürültü seviyesi 12-14 dB artmıştır). İlginç bir şekilde, doğal bir ortamda bulunan bir kişi hiçbir zaman tam bir sessizlik içinde kalmaz. Doğal seslerle çevriliyiz - sörfün sesi, ormanın sesi, bir dere sesi, nehir, şelale, bir dağ geçidindeki rüzgar sesi. Fakat tüm bu sesleri sessizlik olarak görüyoruz. Bu bizim söylentimiz.

“Gerekli” duymak için beynimiz doğal gürültüyü filtreler. Düşünce süreçlerinin hızını analiz etmek için aşağıdaki ilginç deney gerçekleştirildi: bu çalışmaya katılmayı kabul eden on gönüllü, çeşitli sesler altında zihinsel çalışmaya katılmaya davet edildi.

10 örnek çözmek gerekiyordu (çarpım tablosundan, bir düzine geçiş yaparak bilinmeyen bir değişken bulmak ve çıkarmak). Zamanın sonuçları norm olarak alındı, bunun için 10 örnek sessizce çözüldü. Aşağıdaki sonuçlar elde edildi:

• Bir matkabın gürültüsünü dinlerken, deneklerin performansı% 18.3-21.6 azaldı;
• Bir derenin üfürümünü ve kuşların şarkı söylerken dinlerken, sadece% 2-5;
• L.V. Beethoven tarafından “The Moonlight Sonata” oynarken inanılmaz bir sonuç elde edildi: sayım hızı% 7 arttı.

Bu göstergeler bize farklı ses türlerinin bir kişiyi farklı şekillerde etkilediğini söyler: bir matkabın monoton gürültüsü insan düşünce sürecini neredeyse% 20 oranında yavaşlatır, doğanın gürültüsü pratik olarak bir kişinin düşüncelerine müdahale etmez ve sessiz klasik müzik dinlemek bizi bile olumlu etkiler artan beyin performansı.

Bir kişinin işitmesi zamanla nasıl değişir? Gürültülü bir şehirde yaşıyorsanız işitme duyusu ne kadar ciddi ve eleştirel olabilir?

Yaşam seyri ile, sözde fenomen - presbycusis - işitmede doğal bir azalma meydana gelir. 50 yıl sonra belirli frekanslarda işitme kaybı normları vardır. Ancak, gürültünün koklear sinir üzerindeki sürekli etkisi ile (ses uyarılarının iletilmesinden sorumlu sinir), norm patolojiye girer. Avusturyalı bilim adamlarına göre, büyük şehirlerdeki gürültü insan yaşamını 8-12 yıl azaltıyor!

İşitme organları, vücut için en zararlı gürültü nedir?

Çok yüksek, ani ses - yakın mesafeden çekim veya jet motorunun gürültüsü - işitme cihazına zarar verebilir. Bir kulak burun boğaz uzmanı olarak, bir atış menzilinden veya başarılı bir avdan sonra ve bazen bir gece diskodan sonra sıklıkla akut sensorinöral işitme kaybına - esasen işitsel sinirin sarsıntısına - rastladım.

Son olarak, kulaklarınızı dinlendirmenin bazı yolları nelerdir?

Dediğim gibi, televizyon programlarının görüntülenmesini sınırlamak için kendinizi yüksek sesle müzikten korumak gerekir. Her saat gürültülü çalışma yaparken 10 dakikalık bir mola vermeyi hatırlamanız gerekir. Konuştuğunuz ses seviyesine dikkat edin, sizi veya konuştuğunuz kişiyi yaralamamalıdır. Çok duygusal iletişim kurma eğilimindeyseniz daha sessiz konuşmayı öğrenin. Mümkünse, doğada daha sık rahatlayın - bu hem işitme hem de sinir sistemine yardımcı olacaktır.

Ayrıca, bir kulak burun boğaz uzmanı olarak, kulaklıklarla müzik dinlemenin ne kadar ve ne kadar güvenli olduğu hakkında yorum yapabilir misiniz?

Kulaklıklarda müzik dinlemenin temel sorunu, bir kişinin ses seviyesini kontrol edememesidir. Yani, müziğin sessizce çaldığı söylenebilir, ama aslında kulaklarında neredeyse 100 desibel olacak. Sonuç olarak, modern gençler 30 yaşına kadar işitme ve genel sağlık konularında sorun yaşamaya başlıyor.

Sağırlığın gelişmesini önlemek için, yabancı gürültünün nüfuz etmesini önleyen ve böylece artan ses ihtiyacını ortadan kaldıran yüksek kaliteli kulaklıklar kullanmanız gerekir. Sesin kendisi ortalama 10 dB seviyesini geçmemelidir. Kulaklıklarda 30 dakikadan fazla müzik dinlememeniz, ardından en az 10 dakika beklemeniz gerekir.

ANTİ GÜRÜLTÜ 

Birçoğumuz hayatımızın yarısını ofiste geçiriyoruz ve işyerinde gürültü ile bir arada yaşamak her zaman mümkün değil. Rusya, Ukrayna, BDT ve Gürcistan'da Jabra'nın (işitme engelli ve profesyonel kulaklıklar için çözümler üreten bir şirket olan) bölgesel müdürü Galina Carlson: “The Guardian'a göre gürültü ve müteakip çalışanlar günde 86 dakikaya kadar kaybediyor. ”

Aşağıda, Galina Carlson'dan çalışanların ofiste gürültü ile nasıl başa çıkabileceği ve etkili bir şekilde konsantre olabileceği konusunda birkaç ipucu bulunmaktadır.

Ekipmanı mümkün olduğunca hareket ettirin

Herhangi bir ofis alanında bir yazıcı, fotokopi makinesi, tarayıcı ve faks makinesi bulunmaktadır. Ne yazık ki, her şirket bu cihazların başarılı konumu hakkında düşünmüyor. Karar vericiyi, ekipmanın en uzak köşede bulunduğundan ve ek gürültü yaratmadığından emin olun. Açık alan değil, küçük boyutlu ayrı odalar hakkındaysa, gürültülü cihazları lobiye veya resepsiyona daha yakın yerleştirmeye çalışabilirsiniz.

Mümkün olduğunca sakince buluşun.

Toplu toplantılar genellikle kaotiktir ve daha sonra bir baş ağrısı oluşur: meslektaşlar birbirlerini keser ve hoş olmayan bir ses arka planı oluşturur. Herkes toplantıdaki diğer katılımcılarını dinlemeyi öğrenmelidir.

“İş hijyen kurallarına” uyun

Herhangi bir işte makul aralar olmalıdır. Mümkünse, temiz hava solumak için dışarı çıkın, gürültülü bir ortamdan geçin - böylece sinir sistemi üzerindeki yük azalır. Tabii ki, ofisiniz gürültünün size daha az zarar vermediği yoğun bir otoyolun yakınında değilse.

Radikal olun - zaman zaman evden çalışmaya çalışın

Şirketinizin kurum kültürü izin veriyorsa, evden çalışmayı deneyin. Meslektaşlarınız sizi çeşitli sorunlarla rahatsız etmeyeceğinden görevlere konsantre olmanızın ne kadar kolay olduğuna şaşıracaksınız.

Konsantrasyon ve rahatlama için doğru müziği seçin

Açıkçası, sadece “Moonlight Sonata” nın konsantrasyon üzerinde olumlu bir etkisi olamaz. Tüm dikkatinizi önemli bir konuya bağlamanız gereken durumlar için bir oynatma listesi toplayın. Yüce, ilham verici müziği hızlı bir şekilde birleştirmeli ve nötr müzikle karıştırmalıdır. Böyle bir “karışımı” 90 dakika boyunca dinleyin (daha önce yazdığımız bir mola ile).

Ardından, 20 dakikalık bir dinlenme sırasında, ortam tarzında iki veya üç parça seçin - açık, daha uzun, daha düşük tonları ve frekansları olan şarkılar, daha az davullu daha yavaş ritimler.

Bu şemaya göre değişim, beynin daha aktif düşünmesine yardımcı olacaktır. Kullanıcıların ayarlanan müzik hacmini izlemesine yardımcı olan özel uygulamalar da işitme hasarını önlemeye yardımcı olacaktır.