makale içerik

TAHİR İLE ZÜHRE
Çocukları olmayan bir padişah ile bir vezir kılık değiştirerek çarşıya inerler. Orada karşılaştıkları bir dervişin, "Allah bana 1000 altın verenin ne muradı varsa versin" sözlerini duyan padişah "Çocuğum olsun diye harcadığım paraların hiçbir faydasını görmedim. Şu dervişe para vereyim, belki duası kabul olur" diyerek dervişe para verir. Ardından yollarına devam eden ikiliyi gören bir derviş yanlarına gider. Padişah dervişe, dileklerinin ne olduğunu sorunca, derviş onların gönüllerindeki dileğin bir çocuğa sahip arzusu olduğunu bilir ve bunun üzerine padişah dervişten yardım ister. Cebinden bir elma çıkarıp ikiye bölen derviş, bir parçasını padişaha diğerini ise vezire sunar.
Derviş onlara , elmaları gece yemelerini, padişah kızı, vezirin oğlu olacağını, kızın adının Zühre, erkeğin ise Tahir koymalarını, daha sonra da bunları evlendirmelerini söyler. Evlendirmemeleri halinde ise aşklarının destan olup kıyamete kadar söyleneceğini belirtir.
Benzer zamanlarda doğan ve beraber büyüyen Tahir ile Zühre evlilik çağına gelince, padişahın karısının karşı çıkması üzerine dervişin sözüne uyulmaz. Padişahın eşi , yaptırdığı büyü ile padişahı Tahir'e düşman eder ve Tahir, zindana atılır.
Tahir'in onca eziyete rağmen Zühre'den vazgeçmemesi üzerine idam edilmek istenir.İdama götürülürken iki rekat namaz izni isteyen Tahir, namazdan sonra Allah'a dua eder, duası kabul olur ve ölür. Tahir'in acısına dayanamayan Zühre aklını kaybeder ve Tahir'in mezarını ziyaret ettiği bir sırada orada ölür.