Neden evlenmek istemiyor?

“Birlikte çok iyiyiz, neden ciddi bir ilişki istemiyor?” Kendinize bu soruyu sormak zorunda kalırsanız, bilirsiniz, yalnız değilsiniz.

Günümüzde giderek daha fazla insan sorumluluk almak ve aile yaşamını kabul etmek istemiyor ve bunu "yakınlaşma fobisi" olarak açıklıyor.

Yakın ilişkiler, bir noktada birbirine bağımlılığa yol açan önemli kaynakların tam değişimini ima eder. İki sevgi dolu insanın psikolojik olarak sağlıklı bağımlılığı yakınlaşma için gerekli bir koşuldur. Birkaç faktörden oluşur:

• Memnuniyet: "Manevi refahımız için gerekli desteği alıyoruz."
• Katkı: “Bu ilişkiye zaten çok yatırım yaptık.”
• Alternatif: "Bana diğerlerinden daha uygun."

Psikologların yedi ay boyunca çiftleri izledikleri çalışmalardan biri, “memnuniyet” ve “katkı” göstergelerinde bir artış olması, ancak aynı zamanda “alternatif” in azalması durumunda duygusal bağın güçlendirildiğini gösterdi. İlişkileri kopmuş olanlar ilk iki faktörde bir azalma gösterdi, ancak “alternatif” te önemli bir artış, yani ihtiyaçlarını başka biriyle karşılama yeteneği.

Daha sonraki çalışmalar, başka alternatiflerimiz yoksa ve ilişkiye çok fazla yatırım yapmışsak, bir ortağa yakınlık hissinin nispeten düşük bir memnuniyet seviyesiyle bile devam edebileceğini göstermiştir.

Bilim adamları ayrıca aile içi şiddet gören kadınlarla da görüştüler. Yeterli sıcaklık ve destek (memnuniyet) almayan, ancak ortak çocuklar ve anılarla (katkı) bağlı olduklarını söyleyenler, hala yakınlık hissettiklerini itiraf ettiler. Geri dönme arzusu, dışarıdan destek almayan ve bir koca olmadan hayatlarının iyileşebileceğine inanmayanları da domine etti.

NEDEN YAKIN İLİŞKİLERDEN KAÇINIRIZ?  

Finansal bağımsızlık kazanmak kadınların erkeklere daha az bağımlı olmalarını sağlamıştır.

Kişilik psikoloğu Jeremy Nicholson, “Bu, bir yandan, kadınları sevinç getirmeyen ilişkilere girme ihtiyacından kurtaracak olumlu bir faktör haline geldi” diyor. “Öte yandan, özerklik arzusu yakınlaşma motivasyonunu ve erkeklere kaçınılmaz duygusal bağımlılığı olumsuz etkiledi, bu olmadan sağlıklı, güvenilir ilişkiler imkansızdı.”

Erkeklerin bu zaman meydan okumasını kabul etmeleri de kolay olmadı. Artık evlenmedikleri takdirde kadınlar için sorunlara bir çözüm haline gelen boşanma, kârsız sonuçları olan erkekleri tehdit ediyor: çocuk desteğini ödeme ihtiyacı, çocuklarla yaşamayı imkansız hale getiriyor.

Jeremy Nicholson, “Bu nedenle, bazı erkeklerin gözünde derin yakınlaşma, önemli zorluklara neden olurken, çok mütevazı faydalar sunma riski taşıyor” diyor. Sonuçta, bir koca ve çocuğa bakmak bir kadın için tek önemli hedef olmaktan çıktı. ”

Bilişsel psikolog Alena Matvienko, “Başka bir kişinin hayatımıza erişimini kısıtlayarak kendimizi önceden zihinsel travmadan korumaya çalıştığımız bağımsız ortaklıklar bazı sosyal faydalar sağlayabilir” diyor. - Ancak bu, duygusal yakınlık ve güven konusundaki derin ihtiyacımızı da olumsuz etkilemektedir. Her iki ortak da cömertçe birbirlerine manevi güç verdiğinde, karşılıklı sevinç ve iç istikrar getiren derin bağlantı hissi bir ödül olur.

NASIL YAKLAŞIYORUZ?  

Bir ilişkiye hazır olan birini bulun

Kapalı kapıyı sonsuza dek vurabilirsiniz, ama sonunda açılsa bile, inatla aradığımız biriyle tanışmaktan memnun olmayabiliriz.

Bir kişi sunmaya hazır olduğunuzu paylaşmazsa ve ihtiyaçları şu anda kendinizle çakışmazsa - örneğin, bir kariyer kurmayı veya birkaç insanla romantik bir ilişki sürdürmeyi tercih eder - o zaman ona yaklaşmaya yönelik tüm girişimleriniz başarısızlığa mahkumdur.

Bu nedenle, yakın ilişkiler için önemli bir koşul, potansiyel olarak kendileri için hazır olan biriyle buluşmaktır.

Vermekten korkma

Partnerin tam olarak ne beklediğini anlamak ve her ikisinin de kolay ve ücretsiz olacağı bir değişim alanı yaratmak önemlidir. Sevdiğiniz kişinin özellikle sizin için değerli olan nitelikleri hakkında daha sık konuşmaktan çekinmeyin. Sizi dinleme, güldürme veya en sevdiğiniz çayı bir fincan haline getirme yeteneği olabilir. Eşinizde onun için çok değerli olan her şeyi saklamayın: bu kişiyle özel hissettiren bir görünüm, dokunuşlar, sarılmalar.

Ona haber verin - hayatınızdaki fiziksel varlığı sizi mutlu eder. Eşinize şu anda tam olarak ihtiyaç duyduğu şeyi vermeye çalışın: kendine olan güvenini artıran kelimeler, yeni ilgi alanlarını paylaşma istekliliği veya yakınlarda olduğunuzu ve onu düşünmenizi hatırlatan kısa mesajlar.

Almaktan korkma

İngiliz atasözünün dediği gibi, “Tango her zaman iki dans eder”, bu yüzden partnerinize verme arzusuna direnmeyin. Bazen aşırı bakımın bizi bağımsızlıktan mahrum bıraktığı hissinden bunalırız. Ancak, bir araya getirilen harcanmış duygusal ve boğulmuş güçlerdir. Eşinizin sizinle paylaşmak istediği her şeye açık olun.