Osmanlı Devleti’nde tıp alanında çalışmalar, hangi bilim adamları tarafınca yapılmıştır.

Osmanlı Devleti’nde ilk tıp eseri Murat Bin İsak tarafınca o dönemde kullanılan ilaçların etkilerini açıklamak için yazılmıştır.Osmanlı Devleti’nde Akşemseddin tarafınca meydana getirilen emek harcamalar mühim tıp çalışmalarındandır. Ankara’da Hacı Bayram Veli’den tasavvuf yolunun tüm inceliklerini öğrenen Akşemdeddin tıp alanında kendini geliştirmiştir. Maddetül-Hayat eserinde “Hastalıkların insanlarda birer birer ortaya çıktığını sanmak yanlıştır. Hastalıklar insandan insana bulaşmak üzere geçer. Bu bulaşma gözle görülemeyecek kadar küçük, ama canlı tohumlar vesilesiyle olur” cümleleriyle mikrobun tanımını yapmıştır.



Fatih devrinin mühim hekimleri içinde olan Sabuncuoğlu Şerafettin, devrin birçok hekiminin aksine cerrahi ile ilgilenmiştir. “Cerrahiyetü’l-Haniyye” ve “Mücerrebname” Türk Plastik Cerrrahisinin Babası olarak düşünülen Sabuncuoğlu Şerafettin’in mühim eserlerindendir. Bu eserinde cerrahi operasyonlara minyatürlerde göstermesi Sabuncuoğlu’nun meydana getirilen çalışmaların anlaşılması açısından oldukça önemlidir.



Fatih Sultan Mehmet sürecinin mühim tıp bilginlerinden olan Altunizade üroloji alanında yapmış olduğu mühim emek harcamalar ile bilinmektedir. Bu devrin bir öteki mühim bilgini ise böbrek taşları için bir risale yazan, “Faide-Hasat” eserininin de yazarı Ahi Çelebi’dir.Celalettin Hızır, Yıldırım Beyazid döneminde yaşamış ve o dönemde açılmış darül-şifa da tabip olarak çalışmış devrin mühim hekimlerindendir. “Şifaü-l-Eskam” ve “Kitabü’t-Talim” mühim eserleridir.

2. Mahmud döneminde Şani Zade Ataullah tarafınca geliştirilen yeni terimlerin kullanıldığı bir oldukça yaratı hazırlanmıştır.19. Yy da“Mekteb-iTıbbi-iAdli-iŞahane” açılmasıyla Avrupa’da tıp alanında meydana getirilen emek harcamalar uygar biçimde Osmanlı Devletinde uygulanmaya başlanmıştır.